TURİSTİK SEYAHAT DEĞİL BİLİMSEL MİSYON

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’den yapılacak ilk uzay yolculuğunun turistik bir seyahat değil bilimsel bir misyon kapsamında gerçekleştirileceğini belirterek, “Cumhurbaşkanımızın gönlünden geçen bir kadın astronotun uzaya gitmesi.” dedi....

TURİSTİK SEYAHAT DEĞİL BİLİMSEL MİSYON

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’den yapılacak ilk uzay yolculuğunun turistik bir seyahat değil bilimsel bir misyon kapsamında gerçekleştirileceğini belirterek, “Cumhurbaşkanımızın gönlünden geçen bir kadın astronotun uzaya gitmesi.” dedi.

ÖZEL KUBBE

Bakan Varank, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası’nda Milli Uzay Programı’na ilişkin değerlendirmede bulundu, soruları yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Milli Uzay Programı’nı Cumhurbaşkanlığı Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki törenle tanıttığını anımsatan Varank, “Biz salonda bir uzay ortamı oluşturabilmek, o havayı verebilmek için planetaryum tarzı bir kubbe yerleştirdik, onun arkasında da bir mühendislik, bir gayret ve çalışma var. Külliyenin ekipmanlarını kullansak da orada kurduğumuz kubbe özel bir kubbeydi. Oraya 360 derece görüntü yansıtarak gelen konuklarımızın Türkiye'nin uzay hedeflerini orijinal bir ortamda dinlemesini istedik.” dedi.

BİR ÜST LİG

Türkiye’de özellikle uzay alanında insan kaynağı, altyapı, teknoloji geliştirme anlamında bir kapasite oluşturulduğuna işaret eden Varank, “Kendi uydularını geliştirebilen, üretebilen bir ülkeyiz. Dünyada bu kabiliyete sahip çok ülke yok. Uzay alanında yetişmiş insan kaynağı olan, yerden gözlem ve astronomi hususunda önemli altyapısı bulunan bir ülkeyiz. Tüm bu kabiliyetlerin aslında Türkiye’yi bir üst lige taşıması için daha dikkatli koordine edilecek. Vizyoner bir adımla 2018 yılının sonunda Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye Uzay Ajansının kurulmasına ilişkin kararnameyi imzaladı.” ifadelerini kullandı.

10 YILLIK HARİTA

Bakan Varank, Türkiye Uzay Ajansının, iddialı ve Türkiye’ye uzay alanında çok önemli kabiliyetler kazandıracak, mevcut kabiliyetlerinin üzerine çıkaracak ve bu manada da Türkiye’yi uzay ekonomisi alanında önemli bir ülke haline getirecek bir program hazırladığını kaydetti. Bu hedefler doğrultusunda gelecek dönemde neler yapılacağını, nerelere yatırım yapılacağını, hangi insan kaynağını geliştirmek için hangi alanlara yöneleceğine ilişkin önemli hedefler olduğunu belirten Varank, “Bu program, Türkiye'nin önümüzdeki 10 yıldaki yol haritası diyebiliriz.” şeklinde konuştu.

UZAY YARIŞI

Varank, belirlenen hedeflerle Türkiye’yi uzay yarışında önemli bir ülke konumuna getireceklerini söyledi. Uzayda paranın nereden kazanılabileceğini değerlendirdiklerini ve gördüklerini vurgulayan Varank, “Dolayısıyla şunu diyoruz, biz bu programı uygularsak ülkemizin kalkınmasına katkımız olacak. Türkiye’yi çok daha katma değerli bir ekonomi üreten ülke haline getirebileceğiz. Tabii ki vatandaşımıza onun gururunu da yaşatacağız. Çünkü çok önemli, doğru bir alana harcama yapacağız ve bunun topluma yayılmış bir geri dönüşü olacak.” dedi.

BİLİMSEL MİSYON

Bakan Varank, Türkiye’den gerçekleştirilecek ilk uzay yolculuğuna ilişkin bilgi vererek “Bir turistik seyahat olmayacak. Yani ülkeler bunu, 'Bir vatandaşımı uzaya gönderdim, ne kadar mutluyuz, gururluyuz.' diyebilirler, bunun örnekleri var ama biz asla böyle bir anlayışla yaklaşmıyoruz. Bu bir bilimsel misyon olacak.” diye konuştu.

HAVACILIK ALANINDA TECRÜBE

Bu manada da alanında temayüz etmiş insanlar arasından, böyle bir görevin yükünü, stresini ve fiziki zorluklarını kaldırabilecek bir kişinin seçileceğini vurgulayan Varank, “Genelde dünyada havacılık alanında tecrübesi olan insanlar seçiliyor. Seçerek uzaya göndereceğiz ve orada Uluslararası Uzay İstasyonu’nda bir bilimsel çalışma yapmasının ve oradaki altyapıyı kullanmasının önünü açmış olacağız.” dedi.

UZAY EKONOMİSİNDE ÖNEMLİ GÜÇ

Burada ne yapılacağına, hangi bilimsel misyonun yerine getirileceğine ortak akılla karar verileceğini ifade eden Varank, şöyle konuştu:

Bu tabiat bilimlerinde yapılacak bir çalışma olabilir ya da kendi geliştirdiğimiz, uzay tarihçesi kazandırmak istediğimiz ya da uzaydaki dayanıklılığını test etmek istediğimiz bir ekipmanın oraya götürülüp test edilmesi de olabilir. Hatta bir mini uydunun uzaya çıkarılıp direkt Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan uzaya salınması da olabilir. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Hem yaptığımız teknolojilere uzay tarihçesi kazandıracağız hem de uzay ekonomisi alanında önemli bir güç haline geleceğiz.

KADIN ASTRONOT

Varank, uzaya kimin gönderileceğine ilişkin de “Sayın Cumhurbaşkanımızın gönlünden geçen bir kadın astronotun Türkiye adına uzaya gitmesi. En uygun vatandaşımızın orada misyonu gerçekleştirmesini sağlayacağız.” ifadelerini kullandı.

GÖNÜLLÜLÜK ESASI

Bu bilimsel misyona uygun yapılacak seçimlerin gönüllük esasına uygun bir çağrıyla gerçekleştirileceğini vurgulayan Varank, sonucunda en uygun vatandaşı uzaya göndereceklerini ve bilimsel misyonun gerçekleştirmesini sağlayacaklarını bildirdi.

ROL MODEL OLACAK

“Astronot” yerine kullanılacak Türkçe kelimenin ne olacağına ilişkin de Varank, “Madem bir vatandaşımızı göndereceğiz, madem bu vatandaşımızın üzerine yatırım da yapacağız, bunlar basit hadiseler değil. 2 yıla yakın eğitim alması lazım. Özellikle uzaya gitmiş bir Türk, gençler ve çocuklar için rol model olacak. Tüm dünyada astronotlar konuşmacı olarak davet ediliyor, deneyimleri paylaşılıyor. Dolayısıyla Türkiye'nin önüne koyacağımız bir rol modeli çok iyi şekilde yetiştireceğiz. İsminin de Türkçe olması bizi mutlu eder.” diye konuştu.

AY MİSYONU ZOR BİR GÖREV

Varank, Milli Uzay Programı’ndaki tüm başlıkların kendisini heyecanlandırdığını, bu hedefleri hazırlarken günlerce çalıştıklarını ve paydaşlarla istişarelerde bulunduklarını aktararak, “Ay misyonu zor bir görev. Burada iki aşamalı planımız var. Öncelikle 2023 sonunda kendi uzay aracımızı yakın yörüngeye çıkartacağız. Şu anda 1,5-2 tonluk aracı kendimiz yörüngeye çıkartacak kabiliyete sahip değiliz. Oraya çıkaracağımız uzay aracımızı, kendi geliştirdiğimiz özgün ve milli motorumuzu ateşleyerek aya göndereceğiz ve uzay aracımızın aya sert iniş yapmasını sağlayacağız. Buradaki misyonun ilk aşamasından tek beklentimiz var, kendi geliştirdiğimiz ve oldukça özgün olan hibrit motoru uzayda ateşlemek.” dedi.

UZAY LİMANI İŞLETMESİ

İlk misyonda öncelikle böyle bir aracı tasarlayıp tasarlayamayacaklarını test etmek istediklerini anlatan Varank, sürecin ikinci ayağının da uzay limanı işletmesine sahip olmak olduğunu vurguladı. Varank, Türkiye'nin coğrafi konumunun buna uygun olmadığını ve ekvatora yakın bir yerde bir uzay limanı işletmesine sahip olunması gerektiğinin altını çizdi.

ÜÇ ÜLKEYLE ULUSLARARASI ANLAŞMA

Türkiye Uzay Ajansının kurulmasıyla yabancı ülkelerden oldukça güzel dönüşler aldıklarına işaret eden Varank, “Şu ana kadar üç ülkeyle uluslararası anlaşma imzaladık. Pakistan ve Azerbaycan ile anlaşmalar hazır, imza aşamasına geldi. Bunun yanında ABD, Rusya, Japonya, Hindistan, Çin'deki şirketlerle görüşmelerimiz devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

GÖBEKLİTEPE’DEKİ MONOLİT

Varank, Göbeklitepe’de ilgi gören monolit ile ilgili olarak “Genç, gündemi sıkı takip eden çalışma arkadaşlarımın böyle bir önerisi oldu. ‘Bu monolitler dünyanın her tarafında ortaya çıkıyor, biz de böyle bir şey yapsak, üstüne de böyle mesaj yazsak, bunu da Göktürkçe yapsak gizemi biraz daha artırsak’ dediler. Arkadaşlar böyle bir şey hazırladılar. En uygun yer olarak Şanlıurfa'nın Göbeklitepe yakınlarında bir yer seçtik. Bir gece yarısı arkadaşlarımız onu oraya diktiler. Dünya medyasında ciddi yansımalarını gördük. Milli Uzay Programı'nın heyecanını artıracak güzel bir espriydi.” dedi.

AŞI ÇALIŞMALARI

Aşı çalışmalarının büyük bir hızla devam ettiğine dikkati çeken Bakan Varank, “Bizim şu an da klinik çalışma diyebileceğimiz yani insan denemelerine başlayacak 3 aşı adayımız var. 3 aşıda da gerekli bütün çalışmalarımızı tamamladık, ara sonuçlarımızı Sağlık Bakanlığına teslim ettik. Onlar da bütün değerlendirmeleri yaptıktan sonra bu aşıların insan deneyine geçilip geçilmemesiyle ilgili izni verecekler.” diye konuştu.

GÖNÜLLÜ OLMAYA ADAYIM

Varank, Sağlık Bakanlığının izni sonrasında klinik çalışmalara başlayıp, çok hızlı bir şekilde ilerlediklerinde sadece ülkeye değil, tüm dünyaya faydası olabilecek aşılar üretileceğini ifade etti. Şu anda aşı çalışmaları kapsamında ülkelerle görüşmeler yaptıklarını kaydeden Varank, “Çok büyük nüfuslara sahip ülkelere faz 3 çalışmalarını beraber yapalım diye tekliflerimizi götürdük. Ortak üretim yapabilir miyiz diye, şu anda bunların görüşmelerini yapıyoruz. Şu anda ilk faz 1 çalışma ruhsatı alacak. Bu 3 aşı adayından hangisi faza geçerse ben gönüllü olmaya adayım. Zaten kaydımı da yaptırdım. Tüm Türkiye'ye çağrı yapmak istiyorum. Lütfen vatandaşımız da bu işlerde gönüllü olmayı denesinler. Bilime bu şekilde katkı sağlanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

UĞUR HOCA İLE İRTİBAT HALİNDEYİZ

Almanya merkezli biyoteknoloji firması BioNTech’in kurucuları ve Kovid-19 aşısının geliştiricilerinden Prof. Dr. Uğur Şahin ile temaslar hakkında da bilgi veren Varank, “Türkiye'de bir merkez kurmak için görüşmeler devam ediyor. Kendilerine ortak üretimle ilgili de tekliflerimizi yaptık. Oldukça gündemde bir konu bunun üretimi. Avrupa Birliği, Amerika ilişkileri gibi farklı konular gündemde ama iletişimimiz devam ediyor.” dedi.

Görüntü için ftp adresi :  ftp://212.174.38.248/